Yeni sezon hazırlıklarını Florya Metin Oktay Tesisleri'nde sürdüren genç oyuncularımızdan Barış Özbek; yaz tatilini, Euro 2008'i, yeni teknik direktörümüz Michael Skibbe ile ilişkisini ve gündemdeki diğer konuları Galatasaray TV'ye değerlendirdi.
"Tatilde bol bol annem ve babamla özlem giderdim. Önce Almanya’ya gittim, onların yanındaydım hep. Sonra ailemle birlikte kamp döneminden önce İzmir’e geçtim. İzmir’de de güzel günler geçirdim, hep ailemleydim.
Ferdi ve diğer genç arkadaşlarımızla görüştüm. Ferdi ile İngilizce konuştuk çünkü Türkçesi onun da iyi değil. Biz geldiğimizde ondan daha iyiydik ama o hemen hemen hiç Türkçe bilmiyor. Artık ona bizim yardım etmemiz lazım. O çok iyi ve temiz bir arkadaşımız, futbolda da sahada gerçekten hızlı, sol ayağı çok güçlü, o yüzden bize iyi katkısı olacağına inanıyorum.
Avrupa Şampiyonası'nda arkadaşlarım için sevindim. Gerçekten iyi bir futbol sergilediler ve ondan önceki maçlarda da biraz şanslıydık. Ben çok sevindim çünkü gerçekten sevdiğim arkadaşlarım ve onların başarılı olmasını istiyorum.
Yarı finalde Almanya’nın daha çok kaybedecek şeyi vardı çünkü gerçekten Almanya her zaman hem Dünya Kupası'nda hem Avrupa Şampiyonası'nda hep şampiyonluğa, 1.'liğe ve 2.'liğe oynadı. Ve bu sefer de Türkiye’ye karşı oynadılar. Yine korktular açıkçası sona yaklaşmışken hata yapmaktan ve ondan dolayı Türkiye daha iyi oynadı bence. Gerçekten iyi bir oyun sergilediler. Kamuoyu da bunu gördü ve pozitif konuştu Türkiye hakkında. Türkiye çok iyi çalışıyor, Türk futbolcuları gerçekten iyi oyuncular ve bunu da herkes gördü.
Ben Avrupa Şampiyonası'nda olmak isterdim. Hangi forma derseniz tabii ki Türkiye formasıyla olmak isterdim ama artık her şey açıklandı, ben Almanya için oynuyorum ve inşallah 2010’da Dünya Şampiyonluğu için Almanya'da forma giyeceğim. Bu benim hep söylediğim gibi; artık ben Almanya formasını giyeceğim ve orada Türkleri temsil edeceğim. Bu durumun Türkleri gururlandırması gerekiyor. Çünkü Almanya bildiğiniz gibi gerçekten büyük bir futbol devleti ve orada bir Türk futbolcusu ilk 11'deyse ya da kadroya girebiliyorsa o Türk futbolcusu o zaman iyi demektir.
Ben gerçekten profesyonel düşünüyorum, gol atarsam sevinebilirim tabii ki ama evdekiler sevinir mi, babam da belki sevinir. Tabii kendi ülkene gol atmak o kadar da sevindirmez insanı ama gerçekten profesyonel düşünmek gerekiyor.
Ben Joachim Löw’le henüz görüşmedim, Mathias Sammer’le görüştüm ve o da çok söz sahibi olan bir isim. Almanya Ümit Milli takımında banko oynuyorum ve gerçekten önemli oyuncularından birisiyim. Yukarıya çıkabilecek ilk 3 oyuncudan birisiyim. Tabii gerisi bana kalmış, bu sene iyi bir performans gösterirsem Şampiyonlar Ligi'nde, - Şampiyonlar Ligi çok önemli - neden A takıma çağırılmayayım?..
Artık 2010’a çalışmam lazım ama tabii ki şu anda Galatasaray önemli. Bu sezon Galatasaray için çalışacağım, 2010’a daha 2 yıl var. A Milli Takım benim için hayal demeyeyim de gerçekleştirmek istediğim bir şey. Benim için önemli olan bu sene Galatasaray’da yine şampiyonluk yaşamak. Çünkü gerçekten inanılmaz bir duyguydu ve bu sefer Şampiyonlar Ligi'nde güzel yerlere varmak istiyoruz.
Ben Skibbe’yi Almanya’dan da tanıyordum, gerçekten iyi bir insan, güler yüzlü biri. Futbol yönünden taktik ve teknik çalştırıyor. Disiplinli ve tek pas oynamamızı istiyor. Böyle şeylere önem veriyor. Zaten benim futbol anlayışıma sığıyor. Ben de Almanya’da yetiştiğim için hızlı futbolu seviyorum.
Biz Feldkamp hocayla çalıştık, başarılı olduk ve Skibbe hocayla da başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Alman kökenli olsun ya da olmasın, futbolcular ve hoca bir olursa o zaman başarı olacağını biliyorum.
Şampiyon olduk ve ben her maçta hemen hemen banko oynadım. Bu şampiyonlukta çok önemli şeyler yaptığıma inanıyorum ve tabii ki tecrübe kazandım. 50 maça yakın oynadım ve geçen sene geldiğimde deneyimli bir Barış yoktu. Ama bu sene daha tecrübeli ve daha istekliyim, çünkü futbolun üzerine bir şeyler katmak istiyorum. Hocamız da bana yardımcı olursa daha iyi bir Barış göreceğinize inanıyorum.